Tecrübelerimin ve düşüncelerimin bana öğrettiği bir şeyi sizler ile de paylaşayım. Kendimizin daha iyisi olmak için cesarete, tecrübeye ve iletişim yeteneğine ihtiyacımız var. Peki neden? Cesaret, arzulamak ile kazanılmaz. Ama hayır, cahil cesaretinden bahsetmiyorum. Saçma sapan riskler almaktan da bahsetmiyorum. Sizi geliştirecek riskler bunlar. Cesaret, korktuğumuz durumlar ile yüz yüze…

From time to time, I send messages and emails to my teams to remind them of the complexities of our work, and how we can address them strategically so that we can scale up easily without working longer hours. This post is one of them turned into a blog entry. …

There is usually some confusion among teams when it comes to the roles and responsibilities of Tech Leads. It has been several times I communicated this to my teams’ tech leads in my career, but I have never posted it to my blog. Well, here it is. These are some…

Yazılarımdan daha hızlı haberdar olmak için, blog adresim tarikguney.com adresinden de beni takip edebilirsiniz. Yazılım dünyasının devasa olması ve her geçen gün üretilen bilginin devamlı artarak büyüyen miktarı, bu mesleği bireysel teknolojilerin kullanımları açısından kolaylaştırıyor olsa da, hayatını birden fazla teknoloji ile idame etmek zorunda kalan ve devamlı bir şeyler…

Yazılarıma daha hızlı ulaşmak için bundan sonra tarikguney.com adresinden de yazılarımı takip edebilirsiniz. YouTube kanalımda ve Twitter hesabımda bana en çok gelen soruların başında insanların yazılım geliştirme bilgi ve becerilerinin eksik olduğunu düşünmeleri ve daha iyi yazılımcı olmak için ne yapmaları gerektiği oluyor. Bu endişelerin çeşitli nedenleri olabiliyor. Burada sorun…

Yıllarca yazılım mühendisliği üzerine yazılar kaleme alıp farklı açılardan çeşitli konuları incelemeye çalıştım. Yıllar sonra ise daha farklı bir yazı ile çıkıyorum karşınıza. Managerlık yaptığım süre zarfında managerlığa dair öğrendiklerimi ve tecrübe ettiklerimi sizinle paylaşıyor olacağım bu yazımda. Tabi herşeyi anlatmak zor. Onun için belli başlı bazı temel durumları anlatacağım…

+Nasıl bu şekilde görebiliyorsun? -Neyi? +Programdaki hatayı? -Bilmem. Bütüne uymayan şeyleri hızlıca görebiliyorum herhalde. +Saatlerdir bakıyordum, neyse… -Nasıl bu kadar soğuk kanlı kalabiliyorsun? +Bilmiyorum, o anda kendimi o şekilde buluyorum. Neden sordun? -Ben o anda o kadar çok şey düşünüyorum ki, elim ayağıma dolanıyor. +Farklıyız… -Evet. Farklıyız. Hem de çok…

Vizyon sahibi olmak kadar vizyonu doğru ve etkili şekilde açıklamayı da vizyon edinmek lazım. Aksi halde, vizyon kelimesini klişe haline getiren şirketlere benzersiniz. Belki de bundandır niceleri için bu kelime plaza dili olarak kalmış ve temsil ettiği manayı da insanların dimağlarından alıp gitmiş. Halbuki kararsızlık denizinde boğulan insanların hayatlarına farklı…

Düşünemiyoruz, düşünmüyoruz. Her yerden ve her şeyden giderek daha çok çıkan sesler arasında aklımızı bir serüvenden diğerine sürüklüyor ve zamanın hızından şikayet ediyoruz. Ezberliyoruz, ezbere konuşuyoruz, ama anlamak ve anlaşılır olmak istemeyi hatırlamayacak kadar farkındasızlık yaşıyoruz. Ne okuyanımız düşünüyor ne de kopmuş bir kitabın yaprağı mahallesinden bile geçmeyenler. Düşünmek modern…